Ekonomide Yeni Dönem

Benzer Yazılar

Maaş Avansı Kredisi

25 Mayıs 2016

Odeabank

6 Mayıs 2016

Ekonomide Yeni Dönem:
Lojistikte Atılım, Sermayede Güçlenme, Tahvilde Rekor

2025’in Ekim ayında Ekonomide Yeni Dönem, lojistikten finansa uzanan geniş bir yelpazede dönüşüm sinyalleri verdi. Bu yazıda, sermaye artışları, yeni ticaret hatları ve tahvil ihracı gibi kritik gelişmeleri ele alıyoruz.

Türk Denizcilik Sektörünün Yeni Lojistik Rotaları

• 40 yılı aşkın süredir deniz taşımacılığında faaliyet gösteren Cenk Group, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan yeni hatlarla lojistiği güçlendiriyor.
• 1991’de devletten bağımsız ilk özel Ro-Ro gemilerini işletmeye başladı; transit tır geçiş köprüsü kurdu.
• Hedef: Akdeniz’e yeşil denizcilik teknolojileriyle açılarak sürdürülebilir model inşa etmek.

Türkiye’nin deniz taşımacılığı sektörü, 1990’lı yıllardan bu yana büyük bir dönüşüm ve büyüme yaşadı. Cenk Denizcilik, 1986 yılında acente ve gemi kiralama hizmetleriyle sektöre giriş yaptıktan sonra, 1991’de Ro-Ro araç taşımacılığıyla büyüyerek kombine taşımacılığın öncüsü oldu.

Cenk Group, “Büyüklükten çok kaliteyi hedefleyen” yaklaşımıyla sektördeki başarısını sürdürmektedir. Karadeniz ve Akdeniz hattındaki yeni deniz seferleri, Türkiye’nin lojistik kapasitesini artırarak bölgesel ticaretin güçlenmesine katkı sağladı. Attila Yener, 1991 ve 1992 yıllarında hizmete giren Türkiye’nin ilk özel sektör RORO gemilerinin önemini vurguladı.

Cenk Group, Derince ve Karasu limanlarından Romanya, Gürcistan ve Ukrayna’ya düzenlediği seferlerle Türkiye’nin ihracatında kritik bir rol oynamakta; yılda 90.000’den fazla treyler ve 50.000 araç taşıma kapasitesine sahiptir. 2005 yılında demiryolu taşımacılığına başlayan ilk özel sektör şirketi olarak, Türkiye’nin çok modlu taşımacılık kapasitesini artırdı.

Gelecek hedefleri arasında, Ukrayna’daki savaş zorluklarına rağmen hizmetlerin sürdürülmesi, Akdeniz’e açılma ve yeşil denizcilik teknolojileri ile çevresel etkileri azaltma bulunmaktadır. Cenk Group, sürdürülebilir ve güçlü bir deniz taşımacılığı modeli oluşturmayı amaçlamaktadır.

Sektöre adım attıkları yılları anlatan Cenk Group’un Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Attila Yener, “1991 yılında ilk gemim CENK K’yi, 1992’de ikinci gemim CENK II’yi aldım. Bu gemiler küçük ve eski olsalar da, devlet filosu dışında Türkiye’nin ilk özel sektör RORO gemileriydi. 1993 yılında, Abaza-Gürcü savaşı sırasında Rusya’ya ulaşmakta zorlanan Türk tırlarını ve şoförlerini taşımak üzere Türkiye ile Rusya arasında ilk RORO seferlerini başlattık. Bu adım, Türkiye’nin kara taşımacılığına alternatif bir deniz köprüsü kazandırdı, dış ticaretin sürekliliğini sağladı ve özel sektörün denizcilikteki girişimciliğini başlattı” dedi.

Daikin Türkiye’nin 4,3 Milyar TL’lik Sermaye Artışı

• 2011’de Türkiye’ye giren Daikin, 2025’te sermayesini 5,4 milyar TL’ye yükseltti.
• 2024’te 25,5 milyar TL ciro; 400 m€ ihracat geliri elde etti.
• Sakarya Hendek Tesisi’ni tam kapasite çalıştırarak Afrika ve Orta Doğu pazarlarına lojistik üs olarak hizmet verecek.

İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin, Türkiye’ye olan yatırımlarını kararlılıkla sürdürüyor. 2025 yılında gerçekleştirdiği artışla sermayesini 5,4 milyar TL’ye yükselten şirket, Türkiye’deki üretim ve ihracat kapasitesini güçlendiriyor.

2024 mali yılında Daikin Türkiye, 25,5 milyar TL ciro ve 400 milyon Euro ihracat geliri elde etti. 2025 yılı için belirlenen ciro hedefi 800 milyon Euro’dur. Şirket, sermaye artırımıyla üretim kapasitesini büyütmeyi, ihracat gücünü artırmayı ve sürdürülebilirlik projelerini hızlandırmayı hedeflediğini açıkladı. Sakarya Hendek Üretim Tesisi Aralık itibarıyla tam kapasiteye ulaşacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Daikin Türkiye Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı Hasan Önder konuyla ilgili şunları söyledi:

“2011 yılında Türkiye’de çıktığımız yolda her geçen yıl daha da güçleniyoruz. 2024 yılı, hedeflerimizi aşan güçlü performansımızla geride kaldı. Bu güçlü performansın ardından aldığımız sermaye artırımıyla üretim kapasitemizi genişletmeyi, yenilikçi teknolojilere yatırım yapmayı ve sürdürülebilirlik projelerimizi hızlandırmayı hedefliyoruz. Attığımız bu adım Türkiye’nin stratejik önemini ve potansiyelini bir kez daha ortaya koyuyor. “